GÜNÜ ANLAMLANDIRAN CÜMLEMİZ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM


Hz Muhammet'e sordular yaşam amacımız hayatın anlamı nedir?
halinden memnun olmaktır dedi.

-"O ki, yeryüzünde ne varsa, hepsini sizin için yarattı"(Bakara, 2/29).

"Sen doğru yolda ol da, varsın sanan eğri sansın; Sen kendini bildiğin sürece, doğru insansın." Yunus EMRE

-"Allah'ın verdiği de, vermediği de imtihandır."

-İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı;
Belli ki; yakınımız yoktur Allah'tan gayrı... Necip FAZIL

"Allah haksızlığı yarına bırakır; ama yanına bırakmaz..."

"Dua etme arzusu gelince dua edin. Çünkü bu, duanın kabul olacağına alamettir." Hz. Muhammed (sav)

Aşk nasip işidir, hesap işi değil. Aşk bir adayıştır, arayış değil. /Hz. Mevlana/

Kusur bulmak için bakma birine,bulmak için bakarsan bulursun.Kusur örtmeyi marifet edin kendine işte o zaman kusursuz olursun. /Hz.Mevlana

27 Ağustos 2014 Çarşamba

ÜMİT VE KORKU

Bismillahirrahmanirrahim
”Onlar korkarak ve ümit ederek rablerine dua ederler.’’ (Secde.16)
HADİS:
Siz günah işlememiş olsaydınız, Allah günah işeyen insanlar yaratırdı da onlar Allah’tan günahlarının affedilmesini diler, O da onları bağışlardı.(Müslim)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ölüm döşeğinde olan bir gencin yanına girdi ve ona, "Sen kendini nasıl buluyorsun?" diye sordu. Genç, "Ben Allah' (ın affın)ı umarımYâ Resûlâllah! Ve günahlarımdan da korkarım" dedi. Bunun üzerine Resûlâllah sallallahu aleyhi ve sellem "Bu vakitte herhangi bir kulun kalbinde bağışlanma umudu ve günah korkusu birleşince mutlaka Allah o kuluna dilediğini verir ve onu korktuğu azabından emin kılar." buyurdu.
Ümit ve korku hali, mümin için vazgeçilmez iki güzel denge ahlâkıdır. Bu sayede Hak yolunda yol alınır, amel yapılır, ameller korunur.
ÜMİT 3 ÇEŞİTTİR
-İnsanın güzel bir amel işleyerek bu amelin kabulunu Allahtan ümit etmesidir.
İnsanın kötü işler yaptıktan sonra, günah işledikten sonra tevbe ederek Allahtan bağışlanmasını ummasıdır.
İnsanın bir yandan günah işlemeye devam ederken pişman olmadan,tevbe etmeden, Allahın kendisini affedeceğini ummasıdır ki böyle bir ümit insanı felakete sürükler.Müslümana düşen görev Allah(cc) onu hiç affetmiyecekmiş gibi Allahtan korkmak.bunun yanında Allahtan rahmet umarak yaptığı günahlara tevbe etmek ve pişman olmak şartıyla Allahın onu affedeceğini bilmesidir.Allah(cc) günah işleyen ve peşinden tevbe eden ve pişman olan ve kendisinden ümit kesmeyen kullarını sever.
Darıldığın bir şeyden dolayı canın sıkıldığı zaman feryâd etme. İşini Allah-ü Teâlâ’ya teslim et. Bu niçin böyle oldu diye Hakk'a îtirâz etme. Çünkü Hakk'a îtirâz eden pişman olur. Allah-ü Teâlâ’nın kazâ ve kaderine râzı olan kimse, pek yüksek ve şerefli derecelere kavuşur. Matlûbu ve maksûdu peşînen verilir. Sıkıntıları ondan gider. Bir sıkıntın olduğu zaman ümîdini kesme. Duâlara icâbet eden Allah-ü Teâlâ’nın fazlından ve lütfûndan ümitli ol. Nice sıkıntı ve darlığın peşinden Allah-ü Teâlâ’nın yardımı yetişmiştir.
DUA:
“Dînî ve dünyevî bütün işlerimizde Al¬lah bize yeter. Bizi kaygıya sevk eden şeylere karşı kerem sahibiAllah bize yeter. Bize zulmedenlere karşı Allah’ın kudreti ve hilmi bize yeter. Bize tuzak kuranlara karşı da şedîd ismiyle muamele eden Al¬lah bize yeter. Rahîm olan Allah son nefesimizde bi¬ze yeter. Raûf olan Allah kabir suallerine karşı bize yeter. Kerîm olan Allah, hesap günü bize yeter. Lâtîf olan Allah, amellerin tartıldığı zamanda bize yeter. Hakîm olan Allah Cennet ve Cehennem hakkında bize yeter. Kadîr olan Allah, sırat köprüsünde bize yeter. Kendinden başka gerçek ilâh olmayan Allah bana yeter. Ben işimi O’na havale ediyorum, O Büyük Arş’ın sahibi Rabbimdir.” alıntıdır

                                      Nihat HATİPOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder